Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1043 • Tuğrul Bey ve Çağrı Bey komutasındaki Selçuklu ordusunun Harezmi ele geçirmesi. • Büyük Selçuklu komutanı Çağrı Bey’in Harezmşahları yenilgiye uğratarak koruyuculuğu altına alması. • Büyük Selçuklu Devleti ordularının Rey Kentini alması ve Dev­letin başkentini buraya taşımaları.
1040 • Sultan Gazneli Mesut’un ölmesi, yerine Muhammed’in Gazneli Devleti Sultanı olması. • Büyük Selçuklu meliklerinden Musa Yabgu’nun Herat’ı ele geçir­mesi. • Çağrı Bey komutasındaki Selçuklu ordusunun Belh Kenti’ni ele geçirmesi. • Merkezi Nişabur olan Büyük Selçuklu Sultanlığı’nın kuruluşu­nun tamamlanması.
Reklam
1015 • Çağrı Bey komutasındaki Kınık ve öteki Türkmen birliklerinin Anadolu’yu yağma seferlerinin başlaması.
Çağrı Bey'i büyük bir askerî deha olarak tanımlamak yerinde olacaktır. Devletin onun sayesinde kurulmuş olduğunu söylemek hiç kuşkusuz yanlış olmaz. Nitekim Dandanakan Savaşı'ndan önce toplanan Selçuklu liderleri, Tuğrul Bey'in sözleri üzerine Rey, Cibâl ve Isfahan bölgesine çekilmeye karar vermişken onları bu düşünceden vazgeçiren Çağrı Bey olmuştur. Bu dönüş, Selçuklular'a Dandanakan Zaferi'ni, bu zafer de kendi devletlerini kurmalarını sağlamıştır.
"10 Türkmen, 500 Hintli askere saldırsa onları kaçırıyorlar"
İbrahim Yinal’ın asıl görevi, Selçuklular’ın artık Gazneliler’den bağımsız bir topluluk olduğunu göstermekti. Bunun için bu şehirde Tuğrul Bey adına hutbe okutulması gerekmekteydi. Cuma günü mescide gelen İbrahim Yinal’ın en büyük destekçisi Gazneliler’in buradaki görevlisi Sâlâr-ı Bozorgân olmuş ve yanında silahlı adamlarıyla birlikte mescide gelmişti. Cuma hutbesini Horasan’ın en önemli âlimlerinden biri olan Ebû Osman İsmail b. Abdurrahman b. Ahmed es-Sâbûnî en- Nîşâbûrî okuyacaktı. Ebû Osman es-Sâbûni, hutbeyi Tuğrul Bey adına okuması için gizlice ikna edildi. Fakat beklenmeyen tepki halktan gelmişti. Hutbede Tuğrul Bey’in adı okununca mescitte bulunan halk ayaklandı. Uzun uğraşlardan sonra halkın sükûneti sağlanarak Cuma namazı kılınabilmişti. Bir oldu-bittiyle Horasan’a gelen Selçuklular, artık taht ve devlet sahibi olmuşlardı. İkinci aşama, Tuğrul Bey’in Nişâbur’a gelerek Sultan Mesûd’un tahtına oturması olacaktı.
Reklam
Hacib Subaşı, kendisine gelen emri Ebû Sehl Hamdûy ve Sûri’ye göstererek savaşmaktan başka çaresini kalmadığını söylemişti. Onlar ise bu karara itiraz etmesinin daha doğru olacağı şeklinde görüş belirttiler. İlginç olan Subaşı’nın savaşmak üzere harekete geçtiği Sultan Mesud’a bildirildiğinde onun vermiş olduğu tepkiydi. O, kararından dolayı pişman olarak Ebû Nasr-ı Mişkân’a: “Acele ettik. Hacib ve askerin durumunun düşman karşısında ne olacağını bilmiyoruz.” demişti. Görüldüğü üzere sultan da Selçuklular karşısında bazı şeylerin çok da iyi gitmediğinin farkına varmış, ancak vermiş olduğu emri geri çekmesi gibi bir durum artık mümkün olmamıştı.
Gazneliler, Selçuklular’a karşı kazanacakları zaferden gayet emindi. 21 Şaban/1 Temmuz tarihinde orduyla birlikte giden haberciler de Gazneliler’in zafer haberiyle dönmüşlerdi. Gelen ilk haberlere göre Selçuklular, öncü kuvvetler karşısında tam bir bozguna uğramış, hatta ordunun sağ, sol ve merkez kuvvetleri savaşa bile girmeye gerek kalmadan zafer elde edilmişti. Üstelik Selçuklularda büyük zayiat vermişlerdi. Gelen haberler beklenildiği şeklindeydi. Bu da Ramazan’ın yaklaşmadı sebebiyle ara verilen eğlencelerin tekrar başlamasına neden oldu. Sultan eğlenceler yapılması için gerekli emirler vermiş, nedimler ve çalgıcılar hemen çağrılmış, herkes güzelce eğlendikten sonra evlerine çekilmişti. Ancak seher vaktinde gelen bir haber, durumun hiç de sandıkları gibi olmadığını bildirmekteydi.
Aslında Selçuklular da Horasan’a sadece yaşayabilecekleri ve hayvanlarını otlatabilecekleri yeni topraklar bulabilmek umuduyla gelmişlerdi. Ancak onları devletlerini kurmanın peşine düşürecek olan şey Sultan Mesut’un akıl almaz kararları ve uygulamaları olacaktı.
Harun, babasından farklı olarak Hârizm’i bütün sene Selçuklular’ın yerleşimine açtı. Hârun’dan aldıkları destekle birçok asker, çadır, deve ve sayısız küçükbaş hayvanla birlikte Hârizm’e gelen Selçuklular için burasıda sakin bir yurt olmayacaktı. Hârun onlara Ribât-ı Mâşe, Şirhan ve Avhâre’de güzel otlaklar vermiş, ayrıca hediyeler göndermişti. Bununla birlikte bu bonkörlüğü karşılıksız yapmadığını şu sözlerle ifade etmişti: “Horasan’a saldırma niyetim var ve bunun için hazırlık yapıyorum. Siz burada yaşadığınız yerleri muhkem hale getirin, dinlenin ve kuvvetlenin. Horasan’a hareket ettiğimde ordumun önünde yürüyün.” Selçuklular kendilerine yeni yerleşim bölgeleri ve müttefik bulmanın mutluluğu ile kısa süreli de olsa rahat bir nefes alma şansını yakalamışlardır.
465 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.